genel

Onların da hayalleri vardı mutlaka…

Hayalini kurduğu bir yaşamı maalesef artık yaşayamayacak olanlarımız da var. Yakın zamanda Bursa’da kömür ocağında hayallerini bırakanlar ile ilgili Yeşil Bilgi Platformu’nda Koç Bilgi Grubu Kurumsal İletişim Koordinatörü Banu Hanım çok güzel bir paylaşımda bulunmuş. Okumanızı öneririm.

Üzerinden biraz zaman geçti, hemen unuttuk ama bu yazı bana aynı şekilde Tokat’ta hain pusularda, kalleşçe, alçakça yaşama veda eden gencecik delikanlıları hatırlattı. Onların da hayalleri vardı mutlaka. Misal, aldığı 120 Lira asker maaşının 100 Lirasını fakir annesine gönderip yalnızca 20 Lira ile askerlik görevini yapan kardeşimizin bir gün bu fakirlikten hem kendisini hem annesini kurtarma hayali yok muydu acaba?

Haydi başka bir açıdan bakalım, kamu vicdanını bu kadar yaralayan, çok büyük bir çoğunluğun kalbini dağlayan, Zülfü Livaneli’nin o muhteşem “Yiğidim Aslanım” şarkısını her duyduğunda boğazına kocaman bir düğüm düğümlenip nefes alamayan anaları, babaları, kardeşleri, eşler ve sevgilileri bu denli büyük ölçüde üzen bu “profesyonel oyuncuların” hayallerine ulaşma olasılığı var mıdır?

Ya da bu oyun; asıl amacı artık anlaşılmayacak, görülemeyecek kadar “profesyonel” kompleks bir oyun mudur? Hayır değildir!